Cenab-ı Hak insanı en güzel şekilde yaratmıştır. (Tin suresi 4) Ona pek çok acayip cihazlar ve duygular vermiştir.
” İşte insan, Cenab-ı Hakk’ın böyle antika bir san’atıdır ve en nazik ve nazenin bir mucize-i kudretidir ki, insanı bütün esmasının (güzel isimlerinin) cilvesine mazhar ve nakışlarına medar ve kâinata bir misali musağğar (küçük bir örnek) suretinde yaratmıştır. ” (R.nur 23. Söz)
Yine Kuran’ı Kerim’de Cenab-ı Hak ; ” Şüphesiz Biz insanoğlunu şerefli kılmışızdır. ” (İsra suresi 70) demektedir. Evet yaratılanların en şereflisi olarak dünyaya gönderilen insanın asıl vazifesi Cenab-ı Hakk’a iman ve ubudiyettir (kulluktur). Yani O’nu tanıyıp, izni dairesinde hareket etmektir.
” İman insanı insan eder, belki de insanı sultan eder.” İnsan hayvanların aksine olarak dünyaya geldiği vakit herşeyi öğrenmeye muhtaç ve hayat kanunlarına cahildir. Ahir ömrüne kadar öğrenmeye muhtaçtır. Demek insan bu âleme ilim ve dua vasıtasıyla tekemmül etmek için gelmiştir..(Sözler)
Ahsen-i takvim suretinde yaratılan insan, sadece dünyaya kıymet verse, serçe kuşundan daha aşağıya düşmüş olur. Çünkü serçe kuşu geçmiş ve gelecek duygusu olmadığı için çok mutlu bir hayat geçirirken , insan ise geçmişten gelen üzüntüleri ve gelecek ile ilgili endişeleri ile sıkıntılı bir hayat geçirir. Eğer sadece dünya için yaratılmış olsa, o cihetten serçe kuşuna bile yetişemez…
O halde insanın hayatı sadece bu geçici dünya hayatı değildir. O’nun bütün duyguları ve latifeleri ebediyeti istemektedir. Hiç kimse yaşlanmak istemez. Daima genç kalmak ve sevdikleri ile birlikte olmak ister. İşte bu arzular yaratılıştan ona verilen ebediyet duygusundandır. Bu duyguları veren yaratıcımız, ona ebedî bir hayatı da hazırlamıştır. Buradaki hayatında yapmış olduğu iyi ve kötü amelleri de kaydedilmektedir. Bu amellerinden dolayı hesaba çekilecek, ya mükafat veya ceza görecektir…
İnsan ebediyet için yaratılmış ve ebede gidecektir. Ebedî Cennet onun için hazırlanmıştır. Orada sevdikleri ile birlikte ebedî olarak kalacaktır…