1. Haberler
  2. Sağlık
  3. Uyuşturucu: Sessiz Katliam Kapımızda!

Uyuşturucu: Sessiz Katliam Kapımızda!

Her gün gazetelerin üçüncü sayfalarına düşen kan donduran olaylara artık alışır olduk. ‘Uyuşturucu parası için işlenen cinayetler, evlat katili anneler, annesinin başını kesen çocuklar...’Peki, hiç düşündünüz mü? Bugün "vahşet" diye okuduğunuz bu haberler, yarın kapınızı çalabilir.  Son günlerde yaşanan olaylar, bağımlılığın ne denli korkunç bir boyuta ulaştığını gözler önüne seriyor. İzmir’de uyuşturucu almak için iki kişiyi öldüren bir adam, ekmek arasına uyuşturucu saklayarak yakalanan bir satıcı, İstanbul’da annesinin kafasını kesip sokağa atan bir bağımlı… Bunlar filmlerde izlediğimiz sahneler değil; hepsi gerçek, hepsi yaşandı ve her geçen gün yenileri yaşanmaya devam ediyor!

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Bu bir suç haberi değil, bu bir uyarıdır!

Her gün gazetelerin üçüncü sayfalarına düşen kan donduran olaylara artık alışır olduk. ‘Uyuşturucu parası için işlenen cinayetler, evlat katili anneler, annesinin başını kesen çocuklar…’Peki, hiç düşündünüz mü? Bugün “vahşet” diye okuduğunuz bu haberler, yarın kapınızı çalabilir.

Son günlerde yaşanan olaylar, bağımlılığın ne denli korkunç bir boyuta ulaştığını gözler önüne seriyor. İzmir’de uyuşturucu almak için iki kişiyi öldüren bir adam, ekmek arasına uyuşturucu saklayarak yakalanan bir satıcı, İstanbul’da annesinin kafasını kesip sokağa atan bir bağımlı… Bunlar filmlerde izlediğimiz sahneler değil; hepsi gerçek, hepsi yaşandı ve her geçen gün yenileri yaşanmaya devam ediyor!

GENÇLER TEHLİKEDE!

Bir zamanlar bağımlılık sadece yetişkinleri ilgilendiriyordu. Şimdi mi? Ortaokul çağındaki çocuklar bile bu karanlığın içine çekiliyor. Uyuşturucu kullanım yaşı 13-14’e kadar düştü.Okul önlerinde, parklarda, hatta sosyal medya üzerinden bağımlı avına çıkan torbacılar, çocuklarımızı birer birer zehirliyor.

Artık “benim çocuğum yapmaz” devri bitti. Çünkü uyuşturucu, sadece bir merak unsuru olarak değil, bazen hayatta kalma stratejisi olarak bile gençlere sunuluyor. İşsizlik, aile içi şiddet, umutsuzluk… Hepsi gençleri bir çıkış yolu olarak uyuşturucuya yönlendiriyor.

Ve sonra ne mi oluyor? Önce okulu bırakıyorlar, sonra aileleriyle bağları kopuyor, derken hırsızlık ve suç batağına saplanıyorlar. Bir bakıyorsunuz ki, dün elinizden tutan o çocuk, bugün bir cinayet haberinin faili olmuş…

SAVAŞ BAŞLAMALI, YOKSA KAYBEDERİZ!

Uyuşturucu ile mücadelede sadece polisiye tedbirler yeterli değil! Torbacıları yakalayarak bu sorunu çözemezsiniz! Çünkü sistem, yerine yenilerini koyuyor. Bağımlılığı önlemek için rehabilitasyon merkezleri artırılmalı, çocuklar eğitilmeli, aileler bilinçlendirilmeli!

Ama en önemlisi, gençlerin uyuşturucuya yönelmesine sebep olan şartları ortadan kaldırmalıyız. İşsizlik, sosyal dışlanma, ekonomik sıkıntılar… Eğer gençlere umut verecek politikalar geliştirmezsek, bu savaş daha başlamadan kaybedilmiş demektir.

Unutmayın, bugün başkasının çocuğu olan bağımlı, yarın sizin çocuğunuz olabilir! Sessiz kalırsak, bu vahşet hepimizin kapısını çalacak. Uyuşturucu sadece bireyleri değil, bir toplumu da öldürür. Ve şu an hepimiz bu katliamı seyrediyoruz…

Uyuşturucu: Sessiz Katliam Kapımızda!
Yorum Yap
Bizi Takip Edin
Bize Katılın